19 Aralık 2012

Nohut Oda Bakla Sofa

Özellikle aile içi şiddete maruz kalan kadınlara "dilediğin gibi bir hayat yaşamak için neye ihtiyacın var" diye sorulduğunda büyük bir kısmı çocuklarıyla beraber yaşayabileceği bir ev hayal ettiğini söylüyor. Çoğu "ben çalışır evime de çocuklarıma da bakarım, yeter ki bize kalabileceğimiz bir ev versinler, tek odaya bile razıyım" diyor.

Bu kadınların hayallerinin gerçekleşmesi malesef mümkün değil. Türkiye'de bu hayali kuran bir kadının en fazla elde edebileceği 12 yaşından büyük erkek çocuğu varsa ondan ayrı kalmayı göze alıp 3-6 ay sığınmaevinde yaşamak hadi bir de üstüne ev tutmayı becerebilirse belki birkaç aylık ev kirası yardımıdır.

Aile içi şiddet bir travmadır. Şiddet görüyor olsa bile alışık olduğu düzeni, evi terk etmek zorunda kalmak bir travmadır. Çoluk çocuk türlü şiddet yaşamış birçok kadının bir arada yaşadığı sığınmaevinde kalmak bir travmadır. Aile içi şiddetin getirdiği değersizlik duygusu ve özgüven kaybı da eklenince bir kadının çocuklarıyla birlikte 3 ay içerisinde yeni bir hayat kurmasını ve ayakları üzerinde durmasını beklemek tam bir haksızlıktır.

Eğri oturalım doğru konuşalım. Aile içi şiddet yasası yarım yamalak ve yoruma açık, uygulayıcıların büyük bir kısmı bilgisiz veya isteksiz. Kadının sığınmaevi hakkı var, aman ha sınırsız falan değil 3-6 ay. Uzaklaştırma kararı var, takip eden yok. Uzaklaştırma alan adam kadına yaklaşırsa kadın 155'i arayacak da, polis gelecek de, adamı uzaklaştıracak da. Adam "polisi ararsan seni de çocukları da öldürürüm" diye kadını korkutup evde rahatına bakıyor. Kadın dinlemeyip polisi arasa yasaya göre hapis cezası var, uygulamaya baktığında adam 6 kere uzaklaştırma almış hiçbirine uymamış her defasında polis çağrılmış.. Sonuç? Yok!

Aslında bu kadınların hayali hiç de uçuk falan değil. TOKİ bu kadınlara daire verse diye hayal ediyorum ben de. Her kadına küçük bir daire verse. Kadınlar sığınmaevinden çıkıp kaçtığı koca evine dönmek zorunda kalmasa. Ya da "çocuklarını bırakırsan gelebilirsin" diyen ailesinin yanında çocuk hasreti çekmese. Kira derdi olmadan, "süren doldu çık" diyen birileri olmadan kendine verilen evde yaşasa. Çalışıp faturalarını ödese, çocuklarını büyütse. Şiddetten uzak insan gibi yaşayabilse.

Ne kadar zor olabilir ki?

Olmaz mı?

Hiç mi olmaz?





11 Aralık 2012

Dünya Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı


WhiteRibbon kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin sona erdirilmesi, cinsiyet eşitliği, sağlıklı ilişkiler ve erkekliğe yeni bir vizyon geliştirmek için çalışan erkeklerin rol aldığı bir hareket. İlk defa 1991 yılında erkeklerden kadına karşı şiddet konusunda sessiz kalmamayı taahhüt ettiklerinin simgesi olarak beyaz kurdele takmaları istenmiş. O günden beri erkeklerin çözümün bir parçası olduğu düşüncesiyle farklı yaratıcı kampanyalar yoluyla erkekliğin negatif ve demode kavramlarına meydan okuyorlar ve kadına karşı şiddet konusunda sorumluluk almaları yönünde erkekleri destekliyorlar.



OneBillion Rising şiddete, tecavüze, enseste, sünnete ve seks köleliğine dikkat çekmeye çalışan bir kampanya. Kampanya dahilinde hareketin kuruluşunun 15. yıldönümü olan 14 Şubat 2013'de dünyadaki tüm kadınlar dans yoluyla kolektif gücü ve sınırlar ötesi dayanışmayı göstermeye, küresel ayaklanmaya çağırılıyor.




Walk a Mile in Her Shoes cinsel taciz, tecavüz ve cinsiyete dayalı şiddete karşı toplum bilincini artırmak için 2001 yılından beri düzenlenen uluslararası erkek yürüyüşü. Amerikalıların “başka bir kişinin deneyimi gerçekten anlayabilmek için onun ayakkabılarıyla bir mil yürümek gerekir” deyişinden esinlenen bu eğlenceli yürüyüşte, erkekler bir fiil yüksek topuklu kadın ayakkabılarıyla bir mil boyunca yürüyerek hem bunun sadece kadınları ilgilendiren mesele olmadığını vurguluyorlar hem de toplumun konuşması zor olan konular hakkında konuşmasını sağlıyorlar. İnternet sitesinde erkeklere topuklu ayakkabıyla yürüyebilmeleri için ipuçları da veriliyor.


It'snot OK Yeni Zelanda'da aile şiddeti azaltmak için oluşturulmuş, aile içi şiddeti müsamaha eden tutum ve davranışları değiştirmeyi hedefleyen toplum odaklı bir hareket. İnternet sitelerinde aile içi şiddete maruz kalanların ve tanık olanların faydalanabileceği bilgiler yer alıyor. Ayrıca “aile içi şiddet bilgi hattı” ile hizmet veriyorlar.











5 Aralık 2012

Şimdi de Haberler



RTE, video konferans yöntemiyle AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları’nın “Ak Kadınlar Ormanı” projesinin fidan dikim törenine katıldı.

Yağmur, soğuk demeden törene katılan çok sayıda AK Parti’li kadına RTE’nin bağlantı yapmasını beklerken sarı yağmurluk ve çizme dağıtıldı.

AK Parti Kadın Kolları Başkanı, amacın her kadın için bir fidan dikmek olduğunu belirtti.

AK Parti’li kadınlar 800 bini aşkın kadın üye adına temsilen 500 fidanı ormanlık alana dikti.

AK Parti İstanbul Kadın Kolları Yerel Yönetimler Birim Başkanı, 1 milyona yakın üye sayılarıyla İstanbul Kadın Kolları’nın partinin 3’te birini oluşturduğunu söyledi.

RTE, "Ecdadımızın yaptığı bütün camilerde asırlık çınarları görürsünüz. Her biri tıpkı o camilerin minareleri gibi özgürce semaya uzanır. Köşklerin, kervansarayların da bahçelerin de çınarlar görürsünüz. Sadece İstanbul değil, Bursa, Konya, Manisa, Antalya ve Ankara'da yani ecdadımızın kök saldığı her toprakta karşılaşırsınız." dedi.

CHP'yi de eleştirdi, "Ana muhalefet çevrecilikten bahseder. Sorun bunlara, çevrecilik adına ne yaptınız? Sizin geçmişinizde çevrecilik adına ne var? Herhalde bunlar kuru toprağı çevrecilik zannediyor. Mesele o kuru toprağı, o çatlamış dudakları yeşertecek suyu oralara taşımak" dedi.


Bütün bunların arasında bir cümle maalesef kaynadı gitti. Mersin'deki fidanları gören RTE, "Bunlar fidan olmaktan çıkmış, ağaç olmuş. 15 yaşındaymış, yakında evlendireceğiz." dedi. Böylece kültürümüzde el kadar çocuklara ne gözle bakıldığının çok net bir örneğini vermiş oldu.