29 Ocak 2013

Yayınlanamayan Röportaj

Geçtiğimiz aylarda benimle boşanma istatistikleri konusunda bir röportaj yapmak istediler. İstatistiklere göre Türkiye genelinde 33 bin küsur boşanma gerçekleşmiş, boşanma istatistikleri yaş grupları bakımından incelendiğinde en çok 30-34 yaş aralığındaki bireylerin boşandığı görülmüş. "Sizce neden böyle?" diye sordular. Ben de dilim döndüğünce bireylerin 30'lu yaşlara geldiğinde yavaş yavaş kimliklerinin ortaya çıktığını, kendi hayatlarıyla ilgili ne istediklerine daha net karar verir hale geldiklerini anlattım. Dolayısıyla 30-34 yaş döneminin evliliğinde mutsuz olan bireylerin 'Ben artık böyle yaşamak istemiyorum, başka bir yol seçmek istiyorum.' diyebileceği ve bu nedenle de boşanmaların sık yaşandığı bir dönem olabileceğini ayrıca bu yaşlarda bireylerin aile baskısı ya da diğer etkilere karşı daha rahat tepki koyabildiklerini anlattım.

Tabi ki konuyu orta yaş krizi, evlilik gibi "kutsal" bir kurumun değerini yitirmesi vb. şeylerle açıklamayıp boşanmayı normal ve hatta belki bazı durumlarda sağlıklı gibi gösterdiğimden yapılan röportaj herhangi bir yerde yayınlanmadı.





24 Ocak 2013

Aile Birliğinin Korunması


Aile, evlilik birliğinin korunması; eşler ayrılık veya boşanma noktasına gelmeden karşılaştıkları problemlerin çözülerek birliğin dağılmasının önlenmesi, evliliğin  devamının sağlanmasıdır.

Ailenin desteklenmesi, güçlendirilmesi, sosyal refahının arttırılması ve oluşturulan aile merkezli politikalar elbette ki oldukça önemli ve değerlidir. Ancak söz konusu olan temel fonksiyonlarını yerine getiremeyen bir aile sistemi özellikle de aile içi şiddet ise “aile birliğinin korunması” söylemi  çok tehlikeli bir söylemdir. Bu anlamda aile birliğinin korunmasının değil aile bireylerinin iyiliğinin ve sağlığının çok daha önemli olduğu unutulmamalıdır.

Aile birliğinin korunması söylemi, evlilik birliğinin ölünceye ka­dar sürmesi asıl olan bir ortaklık olduğu inanışını destekler niteliktedir. Bu yanlış inanış, istismara maruz kalan kadının evliliğini sürdürme mecburiyeti hissetmesinden  kadın cinayetlerine kadar uzanan bir yelpazede istenmeyen sonuçlar doğurmaktadır.

Boşanma evlilik kadar eski bir durumdur. Elbette ki evlilikte yaşanan sorunların tek çözümü boşanma değildir ancak bazen aile bireyleri için en sağlıklı karar boşanma olabilir. Eşler arasındaki uyumun bozulduğu, tahammülsüzlüğün ve karşılıklı suçlamaların yer aldığı, sevgisiz bir ortamda mutsuz çocuklar da sorunun bir parçası haline gelmektedir.  Bu anlamda iyi, sorunsuz bir boşanma hem bireyler hem de çocuklar için kötü giden, sorunlu bir evlilikten çok daha sağlıklıdır.



18 Ocak 2013

Eşcinsellik Tedavisine Yönelik Terapiler

Türk Psikologlar Derneği'nin Eşcinsellik Tedavisine Yönelik Terapiler Üzerine Açıklaması;

Duygusal ve cinsel açıdan karşı cinse yönelen kadın veya erkek heteroseksüel olarak tanımlanırken eşcinsellik, bu çekimin kişinin kendi cinsiyetinden kişilere yönelik olmasıdır. Heteroseksüellik tek cinsellik değildir, eşcinsellik de heteroseksüellik gibi insan cinselliğinin bir görünümüdür. Heteroseksüellik de eşcinsellik de hastalık veya bozukluk değildir, hastalık veya bozukluk olmadığı için tedavi edilmesi gereken bir durum söz konusu değildir, dolayısıyla tedavisi de yoktur.

Türk Psikologlar Derneği olarak tedavi veya terapi adı altında yürütülen, eşcinselliği dönüştürmeye yönelik herhangi bir girişimi önermediğimizi ve bu tarz girişimlere karşı olduğumuzu kamuoyuna bildiririz.


2 Ocak 2013

Ayşe İnce Cinayetinde İki Savcı Kusurlu Bulundu

Daha önceki yazılarımda 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un tam anlamıyla uygulanmadığına dair gözlemlerimi dile getirmiş ve görevini yerine getirmeyen uygulayıcılara herhangi bir yaptırımda bulunulmadığından dem vurmuştum. Bugün nihayet güzel bir haber okudum. Daha katedilmesi gereken upuzun bir yol var ama bu çok küçük ama çok önemli adımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
İnce cinayetinde iki savcı kusurlu

İstanbul'da Mehmet İnce, boşanmak isteyen eşi Ayşe İnce'ye maket bıçağıyla saldırmıştı. Şikâyet üzerine mahkeme, Mehmet İnce’yi 6 ay süreyle evden uzaklaştırmıştı. Ayşe İnce, 16 Nisan 2012’de kızının okuluna gitmiş ve burada bir kez daha kocasının bıçaklı saldırısına uğramış, kadın yine savcılığa başvurmuştu. Gözaltına alınan Mehmet İnce savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı. Ayşe İnce bu kez koruma istemişti. Koruma talebi reddedilince bir hafta evden çıkamamıştı. Kadın, 23 Nisan sabahı kızını 23 Nisan kutlamalarına götürdükten sonra boşanma davası açtığı Mehmet İnce’nin 17 bıçak darbesiyle hayatını kaybetmişti.



Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 2 savcı hakkında inceleme başlattı ve Küçükçekmece Adliyesi’ne 2 müfettiş gönderdi. Hazırlanan raporda 2 savcı için, “Görevlerinde kayıtsızlık ve düzensizlik göstermişlerdir” denildi. HSYK savcılarla ilgili karar verecek.