26 Haziran 2012

Hayaller ve Gerçekler Perspektifinden "Umut"


Olanakların sınırlı olduğu gerçek bir dünyada yaşayan insanoğlunun, sınırsız bir hayal gücü vardır. Bu açıdan bakıldığında sonuçlar, hayallerimizin gerçekle nasıl kesiştiğine bağlıdır.



Hayallerimiz gerçek dünyanın sınırlarını aşmışsa ve gerçekleşemeyecek kadar imkansız bir hale gelmişse, boş umut içerisindeyiz demektir. Olması imkansız beklenti ve isteklerin peşinde koşarız. Ne kadar çaba harcasak da asla ulaşamayacağımız ve sonunda bizi hayal kırıklığına uğratacak, mutsuz edecek, özgüvenimizi yitirmemize yol açacak şeylerle uğraşırız. Zamanımızı fantazilerle boşa harcarız.

Kendimizi çaresiz hissediyorsak ve inancımızı yitirip daha iyi bir dünyayı hayal etmeyi bırakmışsak umutsuzluk durumundayızdır. Aslında gayret sarf edip ulaşabileceğimiz noktalara asla ulaşamayacağımıza inanırız. Sonumuzun kötü olacağına, amaçlarımıza ulaşamayacağımıza, sorunlarımızı çözemeyeceğimize, başarısız olacağımıza inanırız. Bu noktada depresif bir şekilde çaba harcamamayı tercih ederiz.

Gerçek ile hayal arasındaki fark açıldıkça gerilim artar.

Gerçekçi umut olası tüm sonuçları ele alır. Beklentilerimiz, hayallerimiz, isteklerimiz olasılıklar dahilinde yüksek olabilir; bu durumda mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için çaba göstermek gerekli ve hatta yeterlidir. Olasılıklar dahilinde düşük beklentilerimiz var ise vasat bir sonuçla yetiniriz.

Bazense sadece hayal etmediğimiz için fırsatları elimizden kaçırabiliriz.

Kısacası mutlu ve huzurlu bir yaşam için hayal kurmayı asla bırakmamak ancak hayallerimizi elde edebileceklerimize göre şekillendirmek önemli noktalardan biridir.


Kaynak;
www.emotionalcompetency.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder