Kadına yönelik şiddet ilk çağlardan bu yana uygulanıyor.
Peki erkekler kadınlara neden şiddet uyguluyorlar? Şiddet uygulanan kadın ne
yapıyor? Ülkemizdeki kanunlar kadını yeterince koruyor mu? Sosyal Psikoloji
üzerine uzman olan Duygu Buğa şiddet konusunda insanların üzerine düşen
görevleri ve nasıl önlem alınması gerektiğini anlattı.
Son yıllarda kadın
ölümlerine ve kadına yönelik şiddete sıklıkla rastlıyoruz. Şiddet nedir?
Güç ve baskı uygulayarak, insanların bedensel veya ruhsal
açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümüne
şiddet denir. Aile içi şiddet ise bir kişinin mevcut veya eski eşine,
sevgilisine, çocuklarına, anne babasına, kardeşlerine veya yakın akrabalarına
yönelik uyguladığı sindirmeyi de içeren her türlü saldırgan davranışların
tümüdür.
Bir erkek neden
şiddet uygular?
Bir defa kadına yönelik şiddet soyaçekim veya hastalık
değildir. Ailede ve toplumda g özlem yoluyla öğrenilir. Amacı diğer kişi
üzerinde güç kontrolü kurmak ve uygulamaktır. Korku ve sindirme yoluyla diğer
kişinin denetimini ele geçirmesine olanak veriyor. Altında toplumsal olarak
onaylanmış olan, erkeklerin ilişki yaşadıkları kadınları kontrol altında tutma
ve bu kontrolü sağlamak için güç kullanma hakkına sahip olduğu inancı
yatmaktadır. Birleşmiş Milletler kadına karşı şiddeti, erkekler ve kadınlar
arasındaki eşit olmayan güç ilişkilerinin tarihsel bir göstergesi olarak
tanımlıyor.
Şiddetin
meşrulaştıran sebepler var mı? Cinnet hali, alkol...
Alkol veya madde kullanımı, işsizlik, eğitimsizlik gibi aile
içi şiddetin nedeni olarak ortaya atılan birçok durum sadece aile içi şiddetin
bahanesidir. Kişinin kendi bilinçli seçimidir. Alkol ve madde kullanımı ile
şiddet arasında dolaylı bir ilişki söz konusu. Kişi alkol veya madde kullandığı
için şiddet uygulamaz, ama şiddet davranışını sergilemek için kendisine uygun
bir ortam yaratır. Alkol ve madde kullanımının tedavi edilmesi, şiddet
davranışının ortadan kalkacağını da garantilemez, kişi tedavi olsa bile şiddet
uygulamaya devam edebilir.
Şiddet genelde hangi
tür ailelerde görünüyor?
Aile içinde yaşanan aile içinde kalır düşüncesi toplumumuzda
çok hâkim olduğu için bu konuda net bir istatistik elde ettiğimiz söylenemez.
Psikologların yaşadıkları deneyimlerden baktığınızda, şiddetin maddi durum,
eğitim durumu, yaşanılan şehir veya semt ayrımı yapmadığını görüyoruz. Her an
herkes aile içi şiddete maruz kalabilir, buna ben de dahilim.
Peki kadınlar
kendilerine şiddet uygulandığının ne kadar farkında?
Kadınlar yaşadıklarının şiddet olduğunu bilemeyebiliyor. Şiddeti
sadece fiziksel şiddet olarak görebiliyor. Şiddet sosyal, ekonomik ve
psikolojik de olabilir. Mesela kocasının çalışmasına izin vermemesi de
şiddettir, zorla çalıştırması da. Aynı şekilde erkek de şiddeti farklı
algılayabiliyor. Sabah programlarında görüyoruz. Sunucunun 'Eşine şiddet
uyguluyor musun' sorusuna 'Hayır, asla' diyen erkek 'Peki, tokat atıyor musun'
sorusuna 'Evet arada oluyor' diye cevap veriyor.
Şiddete maruz kalan
da şiddet uygulayan da psikolojik destek almalı mı?
Tabi almalı. Ancak şu çok önemli; şiddet uygulayan kişinin
destek alması onun bir daha şiddet uygulamayacağı anlamına gelmiyor. Kişinin
yaptığı davranışın yanlış olduğunun farkına varması, bu davranışı tekrarlamak
istememesi, bunun için yardım almayı kabul etmesi, yardım alması ve öğrendiği
yeni davranışları hayata geçirmesi gerekir. Bu uzun ve çaba gerektiren bir yol.
Son günlerde şiddeti
önleme merkezleri kuruldu. Bunların bir faydası oldu mu?
Henüz çok yeniler, alt yapıları hazır değil, personel
eksikleri var. İstanbul'da sadece bir tane var ve yardıma ihtiyacı olanların
buraya ulaşması çok zor. Bu merkezlerin amacı tüm işleyişi tek bir yerden
yürütmekti, şu anda işleyişte hiçbir değişiklik yok. Bir de şiddete maruz kalan
da şiddet uygulayan da aynı uzman tarafından yardım alıyor. Bunlar farklı
uzmanlık alanlarıdır. Yardım doğru yerden, doğru kişiden ve doğru zamanda
alındığında faydalı olur.
Doğru destek
verilmediğinde ne oluyor?
Şiddet durmaz tam tersi artarak devam eder.
Size ne tür vakalar
geliyor?
Öne çıkanlar gerçekçi sıkıntılar. Üç tane çocuğu var,
çalışmıyor, şiddet görüyor ve ailesi desteklemiyor. Aile 'Gelinliğinle çıktın
kefeninle dönersin' veya 'Çocuklarını bırak gel' diyor. Çocuklar erkeğindir
mantığı var. Çocuklarını bırakmak istemeyen kadınlar da şiddetle yaşamaya devam
etmek zorunda kalıyor.
Aile içi şiddeti
diğer şiddet türleriyle aynı kefeye koyabilir miyiz?
Aile içi şiddet biraz daha karışık. Sokaktan geçen biri sana
şiddet uyguladığında başka bir şey. Aynı yastığa baş koyduğun ve çocuklarının
babası olan kişinin sana şiddet uygulaması çok başka. Aile içi şiddetin bir
döngüsü var. Bu tüm dünyada geçerli.
Süreç nasıl işliyor
peki?
Şiddetin, sıklıkla tekrarlayan belli bir döngüsü var. Evin
içinde önce çiftler arasında huzursuzluk başlıyor. Bu huzursuzluktan sonra
kadın şiddet göreceğini hissediyor. Bekliyor, huzursuzluk tırmanıyor, bu bazen
bir saat bazen de bir hafta sürüyor. Halk arasında 'Kadınlar kaşınıyor' diye
bir tabir vardır. Aslında bu durum bu huzursuzluğa karşı tahammülsüzlükten
kaynaklanır. Kadın 'Yaşansın bitsin' der ve problem çıkartır. Fakat bu bilinçli
bir davranış değildir, farkında olmadan yapılır. Şiddet yaşandıktan sonra
balayı dönemi gelir. Bu dönemde erkek kadından özür diler, 'Ellerim kırılsaydı
da yapmasaydım, bir daha asla olmayacak ' der. Bu balayı dönemi geri kalan her
şeyi unutturur. Kadın bu dönemin kalıcı olduğuna inanır, bir sonraki şiddete
kadar bu inançla yaşar. Erkekler bu umudun bitmesine izin vermezler çünkü
kadının umut etmesi şiddet gösteren erkek için bir kontrol aracıdır. Bu döngü,
birçok kadının kendilerini döven erkeklerle yaşamaya neden devam ettiğini
açıklıyor aslında.
Kadına yönelik
şiddette yasaların koyduğu uzaklaştırma kararı var. Bu yeterli bir uygulama mı?
Tek başına uygulandığında yeterli bir çözüm değil.
Uzaklaştırma kağıt üzerinde kadını koruyor. Ancak uygulama eksik yapılıyor. Bu
aşamada karakol ve aileler de işin içine giriyor. Kişilerin aynı çatı altında
kalması riskliyse bu durumda iki seçenek var. Ya kadın sığınma evine gidecek ya
da adam evden uzaklaşacak. Şiddeti uygulayan kişinin evden uzaklaştırılması
kadının yararına. Şiddet gören o zaten, bir de kendi evinden niye gitmek
zorunda kalsın. Ancak uzaklaştırma kararı verildiğinde erkeğin nerede yanlış
yaptığını bilmesi ve uzaklaştırıldıktan sonra yardım alması gerekiyor.
Peki şiddete şahit
olanlar ne yapmalı?
Burada en doğru yol polise haber vermek. Çünkü polis
geldiğinde kadın şikâyetçi olmasa da bu şiddet uygulayan kişi için caydırıcı
olabilir.
Kadınlardaki 'Kocam
döver de sever de' düşüncesinin psikolojide karşılığı nedir?
Bu 'Siz karışmayın' demek. Bunun altında şikâyetçi olursam,
birileri karışırsa kocam beni daha çok döver korkusu var. Ya da boşanmak
istemiyor. Boşanmak ülkemizde tabudur. Bu kadın şiddeti kabulleniyor anlamına
gelmiyor aslında.
Kaç tür şiddet var?
Kişinin kendisine ve çevresine olan güvenini, kendisine olan
saygısını azaltan ve aynı zamanda kişinin korku duymasına sebep olan birçok
davranış aile içi şiddet tanımının içine giriyor. İtme, tokatlama, tekmeleme,
eleştirme, aşağılama, tehdit etme, küçümseme, temel ihtiyaçları esirgeme,
aileyle veya arkadaşlarla görüşmeyi yasaklama, evden dışarı çıkmayı engelleme,
istediği halde çalıştırmama veya zorla çalıştırma benzeri birçok davranışı
içeriyor. Sadece fiziksel değil. Aynı zamanda tahakküm stratejisi uyguluyor.
Aynı anda ekonomik, sosyal, fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayabiliyor. En
güçlü kadınlar bile kendilerini böyle bir durumda çaresiz hissedebilirler.
Şiddet gören şiddet
uygular mı?
Öyle kesin bir veri yok. Şiddet gören kişi şiddete eğilimli
olabilir, olmayabilir de. Evde şahit olduğu şiddetin ne kadar kötü bir şey
olduğunu okulda eğitim yoluyla öğrenebilir.
Türkiye'de hangi türü
daha baskın?
Hepsini uyguluyoruz. Sokağa çıkmayı, akrabalarla görüşmeyi,
çalışmayı yasaklıyoruz. Sosyal şiddete giriyor. Kimi erkek akrabalarla
görüşmeyi yasaklamayı daha farklı bir yöntemle yapıyor. 'Akrabalarınla
görüşemezsin' demiyor ama akrabalarından her telefon geldiğinde telefonu
kapattıktan sonra sudan bir bahane ile şiddet uyguluyor. Kadın bir süre sonra
ailesinden telefon geldiğinde şiddet göreceğine dair koşullanmaya başlıyor.
Erkeklerimiz bu anlamda çok zeki. Evde yaşanan aile içi şiddetin çoğu salonda
veya yatak odasında başlayıp sona eriyor. Kadının kontrolünde bir mekân olduğu
için çok azı mutfakta başlayıp sona eriyor.
Dünyada nasıl
uygulanıyor?
Yurt dışında bazı ülkelerde erkeğin kadına şiddet uygulaması
çok zordur, çünkü bunun yaptırımı vardır. Eşini dövdüğünde bunun sonuçlarına
katlanmak zorundasın. Türkiye'de yasalar caydırıcı değil.
Toplum yapısı ne
kadar etkili?
Bu bütün toplumlarda var. Çünkü hepimizin içinde şiddet var.
Ancak insan olarak biz, şiddet uygulamadan yaşamayı öğreniyoruz. Şiddete
başvuran ve hoş gören kişiler kendini yeterince ehlîleştirmemiş kişiler.
Kadınlar üzerinde erkeklerin kurduğu bir baskı var.
Artış var mı?
Artış olduğunu düşünmüyorum. Zaten hep şiddet vardı. Ama
evin içindeydi. Şimdi artık evin kapısından dışarı çıkmaya başladı, görünür
hale geldi.
Üçüncü sayfa
haberlerinde pek çok olay görüyoruz. Şiddet medyaya nasıl yansıyor?
Medyada yer alması çok önemli. Bu konu konuşulduğu sürece
çözüm bulma şansınız var. O yüzden gazete, televizyon gibi yayın organlarının
işlevi büyük. Burada önemli olan medyada nasıl yer alacağı. Kadınların gözünü
korkutmamak gerekir. Kadınlar çok fazla korkarlarsa yardım isteyemezler.
Şiddet gören
kadınların tavrı genelde nasıl oluyor?
Evden ayrılan kadınların birçoğu geri dönüyor. Kurtulmak
varken geri dönmesini aileler problem kadında diye yorumluyor. Bu doğru değil.
Bütün dünyada ortalama bir kadının kendisine şiddet gösteren erkeği terk edip
geri dönme sayısı 10. Bir kadın on defa evi terk ediyor ve geri dönüyor. Bu
aile içi şiddetin dinamikleriyle ilgili bir şey. Kadının harekete geçmesi için
tam anlamıyla hazır olması gerekir.
Kadın boşanmalı mı?
Aile içi şiddetin sonu yoktur. Aile birliğinin korunması adı
altında bir söylem var. Aile birliğinin korunması çok başka bir şeydir. Ailenin
desteklenmesi, güçlendirilmesi, sosyal refahının arttırılması ve oluşturulan
aile merkezli politikalar elbette ki oldukça önemli ve değerlidir. Ancak söz
konusu olan temel fonksiyonlarını yerine getiremeyen bir aile sistemi özellikle
de aile içi şiddet ise 'aile birliğinin korunması' söylemi çok tehlikeli bir
söylemdir. Bu anlamda aile birliğinin korunmasının değil aile bireylerinin
iyiliğinin ve sağlığının çok daha önemli olduğu unutulmamalıdır. Boşanma
evlilik kadar eski bir durumdur. Elbette ki evlilikte yaşanan sorunların tek
çözümü boşanma değildir ancak bazen aile bireyleri için en sağlıklı karar
boşanma olabilir.
6284 yasasını nasıl
buluyorsunuz?
Şu ana kadar çıkan yasalar arasında en iyisi fakat eksik ve
pratikte çok fazla sorun yaşanıyor. Bir defa önceliği ailenin korunmasına
veriyorsun, olmaz. Hem aileyi hem de kadını koruyamazsın. Ayrıca alt yapı
oluşturulmadığı ve zihniyet değişikliği olmadığı için yazılı kuralların bir
anlamı kalmıyor. Kadın erkek eşitliğinin bir devlet politikası olması ve hayata
geçirilmesi gerekmektedir.
Şiddet gören kadının
ihtiyacı olduğu şey ne?
Aile içi şiddet gören kadın senden benden daha güçlü olan
kadındır, bunu asla unutmamak gerekir. Onca olumsuz olaydan sonra ayakta kalmak
çok zordur. O yüzden kadınların sarıp sarmalanmaya, korunmaya değil 'desteğe'
ihtiyacı vardır.
BÜTÜN KADINLARA GÜVENIYORUM SİZ HANIMLAR ARAMADIĞINIZ SÜRECE ARAMAM RAHATSIZ ETMEM ASLA )MERHABA BEN MARAZ SOYDAN BENİM İÇİN ÇİRKİN BAYAN YOKTUR İLGSİZ MUTSUZ BAYAN VARDIR .)( İLGİ VE MUTLUĞU HAKEDİYORUM DİYEN BAYANLAR ( NOT: BEN KENDİMİ KADINLARA ADAMIŞIM SANALCI ABAZA TEL DE İLİŞKİ YAŞAMAK İSTEYEN KADINLAR UZAK DURSUN DÜRÜST BAYANLARI SEVERİM ADECE CİDDİ BAYANLAR ( MERHABA TÜM BAYANLAR BEN MARAZ SOYDAN YAŞIM 34 GİZLİK BENİM İÇİN ŞART YAŞADIĞIM İLİŞKİLERİM 1 SATLİK 1 GÜNLÜK 5 GÜNLÜK BİR AY 1 YIL VE ÖMÜR BOYU BEN VARIMDİYEN ( 25 ) İLE (55) YAŞ ARASI BAYANLAR (İLGİSİZ EVİNİ UNUTAN EVE İÇKİLİ GELEN SİZE GÜZEL SÖZLER SÖYLEMEYEN KADINLIĞINIZI SİZE HİSETİRMEYEN KOCASINDAN İLGİ GÖRMEYEN BAYANLAR) HER TÜRLÜ İLGİYİSEVGİYİ MUTLULUĞU YAŞAMAK İÇİN MUTSUZ,EVDE YANLIZ KALAN KOCASI ŞEHİR VE YA YURT DIŞINDA OLAN EVLİ VE AÇIK TÜRBANLI HANIMLAR SİZ NE İSTERSENİZ ÖYLE OLACAK EVLİLİĞİNİZ HİÇ BİR ŞEKİLDE ETKİLENMİYECEK MÜSAİT OLDUĞUNUZ ZAMAN ARARSINIZ ARAMADIĞIN ZAMAN ARIYIP RAHATSIZ ETMEM HERŞEY GİZLİ KALACAK) (ERKEĞE HASRET DUL AÇIK) VE YA (TÜRBANLI HANIMLAR) CANI İSTEYİPTE HAMİLE OLDUĞUNUZ İÇİN YANINIZA YAKINLAŞMAYAN YANLIZ KALAN HAMİLE BAYANLAR ( GSM:0506 163 47 72 ÖZEL NUMARAYA AÇIK) MUTSUZ BAYANLARI MUTLU EDERİM HER KONUDA OKUYAN VE ARAYAN ARAMAYAN BAYANLARA ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM SAYGILARIMLA .BEN MARAZ SOYDAN. ÖZELİN ÖZELİM SIR RIN SIR RIMDIR ÖLENE DEK SADECE CİDDİ BAYANLAR (NOT:ERKEKLER ARAMASIN SAKIN) GSM0:506 163 47 72 ÖZEL NUMARAYA AÇIK GİZLİLİĞE ÖNEM VEREN HANIMLAR (İSTEMEYEN BAYAN VARSA ARAMAYA BİLİR SAYGI DUYARIM.
YanıtlaSil