Özellikle aile içi şiddete maruz kalan kadınlara "dilediğin gibi bir hayat yaşamak için neye ihtiyacın var" diye sorulduğunda büyük bir kısmı çocuklarıyla beraber yaşayabileceği bir ev hayal ettiğini söylüyor. Çoğu "ben çalışır evime de çocuklarıma da bakarım, yeter ki bize kalabileceğimiz bir ev versinler, tek odaya bile razıyım" diyor.
Bu kadınların hayallerinin gerçekleşmesi malesef mümkün değil. Türkiye'de bu hayali kuran bir kadının en fazla elde edebileceği 12 yaşından büyük erkek çocuğu varsa ondan ayrı kalmayı göze alıp 3-6 ay sığınmaevinde yaşamak hadi bir de üstüne ev tutmayı becerebilirse belki birkaç aylık ev kirası yardımıdır.
Aile içi şiddet bir travmadır. Şiddet görüyor olsa bile alışık olduğu düzeni, evi terk etmek zorunda kalmak bir travmadır. Çoluk çocuk türlü şiddet yaşamış birçok kadının bir arada yaşadığı sığınmaevinde kalmak bir travmadır. Aile içi şiddetin getirdiği değersizlik duygusu ve özgüven kaybı da eklenince bir kadının çocuklarıyla birlikte 3 ay içerisinde yeni bir hayat kurmasını ve ayakları üzerinde durmasını beklemek tam bir haksızlıktır.
Eğri oturalım doğru konuşalım. Aile içi şiddet yasası yarım yamalak ve yoruma açık, uygulayıcıların büyük bir kısmı bilgisiz veya isteksiz. Kadının sığınmaevi hakkı var, aman ha sınırsız falan değil 3-6 ay. Uzaklaştırma kararı var, takip eden yok. Uzaklaştırma alan adam kadına yaklaşırsa kadın 155'i arayacak da, polis gelecek de, adamı uzaklaştıracak da. Adam "polisi ararsan seni de çocukları da öldürürüm" diye kadını korkutup evde rahatına bakıyor. Kadın dinlemeyip polisi arasa yasaya göre hapis cezası var, uygulamaya baktığında adam 6 kere uzaklaştırma almış hiçbirine uymamış her defasında polis çağrılmış.. Sonuç? Yok!
Eğri oturalım doğru konuşalım. Aile içi şiddet yasası yarım yamalak ve yoruma açık, uygulayıcıların büyük bir kısmı bilgisiz veya isteksiz. Kadının sığınmaevi hakkı var, aman ha sınırsız falan değil 3-6 ay. Uzaklaştırma kararı var, takip eden yok. Uzaklaştırma alan adam kadına yaklaşırsa kadın 155'i arayacak da, polis gelecek de, adamı uzaklaştıracak da. Adam "polisi ararsan seni de çocukları da öldürürüm" diye kadını korkutup evde rahatına bakıyor. Kadın dinlemeyip polisi arasa yasaya göre hapis cezası var, uygulamaya baktığında adam 6 kere uzaklaştırma almış hiçbirine uymamış her defasında polis çağrılmış.. Sonuç? Yok!
Aslında bu kadınların hayali hiç de uçuk falan değil. TOKİ bu kadınlara daire verse diye hayal ediyorum ben de. Her kadına küçük bir daire verse. Kadınlar sığınmaevinden çıkıp kaçtığı koca evine dönmek zorunda kalmasa. Ya da "çocuklarını bırakırsan gelebilirsin" diyen ailesinin yanında çocuk hasreti çekmese. Kira derdi olmadan, "süren doldu çık" diyen birileri olmadan kendine verilen evde yaşasa. Çalışıp faturalarını ödese, çocuklarını büyütse. Şiddetten uzak insan gibi yaşayabilse.
Ne kadar zor olabilir ki?
Olmaz mı?
Hiç mi olmaz?
Hiç mi olmaz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder