28 Temmuz 2012

Sizce Melek’i Kim Öldürdü?


8 kardeşten biriydi Melek, 1988 doğumlu. Ağrı’nın bir ilçesinde yaşıyordu, 16 yaşında evlendirildi. Eşinin ailesiyle birlikte yaşamaya başladı, eşinden de eşinin ailesinden de şiddet gördü. Şiddet görüp evden kovulduğu için daha 19 yaşındayken sokakta dünyaya getirmek zorunda kaldığı ilk çocuğunun ölümü üzerine psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. Evliliği de yaşadığı şiddet de devam ederken 2 çocuk sahibi oldu. Babası ona yardım etmek istedi, birçok kez aldı köyüne, evine götürdü. Ancak araya giren aile büyükleri, “namus meselesi” dedi, baba aile büyüklerine karşı çıkamadı, genç kadın eşinin evine geri yollandı.

Melek’ten 3-4 aydır haber alınamıyordu. İstanbul’da çalışan abisi kardeşini görmeye gitti, düğünde olduğu söylendi, yaralar içinde tuvalette yatarken bulundu. “Hasta” dendi, altına kaçırıyormuş, kayınpederi oraya bırakmış. Hastaneye götürüldüğünde 30 kiloydu. Yoğun bakımda bir hafta yaşam savaşı verdi ama daha fazla dayanamadı, 24 yaşında öldü. Cenazesi yol üzerindeki akaryakıt istasyonunda yıkandı, çocukluğunun geçtiği köyde toprağa verildi.

Eşinin babası; “Kadın, bizim gelin hastaydı. Hanım bakıyordu. Tuvalete götürüp getiriyordu. Tuvaleti geldiğini söylemiyordu. Hastadır, felçtir. Erzurum’a götürdüm. Sonbaharda. İyileşecek dediler. Ha bugün ha yarın iyileşmedi. Biz de baktık babası emniyete bizi şikayet etmiş. Kızını verdik götürdü, yoksa yine doktora götürecektim.” dedi.

Daha fazlasını da söyledi; “İlk gelin aldığımızda da konuşmuyordu. Hocaya götürdük. 4-5 yere götürdük. Hoca, ‘bu kız 9 yaşındayken korkmuş’ dedi. ‘Keşke babası vermeseydi’ dedi. Biz gezdirdik iyileşmedi. İlk çocuğu öldü. Bizim evde doğurdu öldü. Doktora götürdük, doktor kurtaramadı. Diğerlerini hastanede doğurdu. Hiç dayak olayı olmadı. Hasta olduğu için kocasını göremiyor. Yatağına 2 senedir gitmiyordu. Kocası alıp götürüp getiriyordu, yatmıyordu beraber. Kız kendi istemiyordu. Bilseydik böyle olacağını diğer 2 çocuğu da dünyaya getirmezdik.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder