11 Ağustos 2012

Johari Penceresi


Hakkımdaki eleştirileri dinlerim.
İçten davranmaya çalışırım.
Başkalarının benim hakkımda ne düşündüğünü merak ederim.
Başkaları hakkındaki görüşümü onları kırmak  pahasına da olsa söylerim.
Kişiliğimi açıklayan testlerden hoşlanırım.
Fikir ve görüşlerimi hemen açıklarım.
Yüksek sesle konuşmaktansa alçak sesle konuşmayı tercih ederim.
Duygularımı saklı tutmaya çalışırım.
Kendimle ilgili olayları başkalarına anlatmak beni rahatsız eder.


Dört çerçeveden oluşan Johari Penceresi, Joseph Luft ve Harry Ingram tarafından 1955 yılında geliştirilen bir modeldir. Bireyin kendini başkalarına açmaya, tanıtmaya, anlatmaya ne kadar istekli olduğu ile ilgilidir. Bireyin kendisi hakkında kendisinin bildikleri ve diğerlerinin bildikleri şeklinde iki boyutun kesişmesinden oluşmaktadır.


Açık Alan: Kişinin hem kendisi hakkında bildiklerini hem de diğerleri tarafından bilinen özelliklerini içermektedir. Bu alan genel olarak kolay gözlemlenebilir bilinçli hareket ve ifadeleri, kişinin anlatmaktan çekinmediği bilgileri kapsamaktadır. Kişinin ve karşısındaki insanların farkında olduğu, tanıdığı, bildiği tutum, nitelik ve davranışlar yer almaktadır. İlişkiler açısından en avantajlı bölgedir. Etkili iletişim ve takım süreci için en geniş olması beklenen alandır. Açık alanı geniş olanlar birer iletişim ustasıdır, takım oyununa yatkındırlar. Ayrıca bu kişiler rahat, doğal, özgüveni olan, duygusal yeterlilikleri gelişmiş ve duygusal zekaları yüksek kişilerdir. Kazan/kazan yaklaşımını benimserler, iletişim ve empati yetenekleri gelişmiştir, insanların duygu ve düşüncelerine karşı açık fikirlidirler, paylaşımcı ve işbirliğine açıktırlar, farklılıkları ve çeşitliliği doğal kabul ederler.

Kör Alan: Kişinin kendisinin bilmediği fakat diğerleri tarafından bilinen alanı açıklamaktadır. Kaygı, korku, kıskançlık duyguları bu alanda yer almaktadır. Bu alanın geniş olması kişinin tek yönlü iletişimi tercih eden, benmerkezci, savunmacı, eleştirilere kapalı, şüpheci olduğu anlamına gelmektedir. Kör alanı geniş olan kişiler iletişim engelleri oluşturur, zamanla kendileri engel halini alırlar. Baskın, otoriter yöneticiler, hiyerarşik yapıyı benimseyen insanlar daha çok bu özelliktedirler. Kör alanı geniş olan kişilerin duygusal yeterlilikleri sınırlıdır, bu kişiler için karşılarındaki insanların duyguları, düşünceleri önemli değildir.

Gizli Alan: Kişi tarafından bilinen ancak diğerleri tarafından bilinmeyen özellikleri içermekte, kişinin paylaşmak istemediği ve bilinçli olarak gizlemek istediği bilgileri kapsamaktadır.  Bu alanda kişinin kendisiyle ilgili bildiği, farkında olduğu fakat karşısındakilerin bilmediği, farkında olmadığı tutum, nitelik ve davranışlar yer almaktadır. Bu alanın geniş olması kişinin risk almayan, bilinmeyenle baş edemeyen, hakkını arayamayan, kendine odaklı, özgüveni eksik, paylaşıma kapalı olduğu anlamına gelmektedir. Bu alanı geniş olan insanlar kendilerini iyi kamufle ederler, içe kapanık bir yapıları vardır. Bu kişilerle iletişim kurmak zordur. Yapıcı eleştiri alır, fakat yapmazlar. Problemlerden çekinirler.

Bilinmeyen Alan: Kişinin hem kendisi hem de başkaları tarafından bilinmeyen özelliklerini içermektedir. Bilinmeyen alanı geniş olan kişilerin ne yapacakları kestirilemez. Kuralcı ve mesafelidirler. Birer kapalı kutudurlar. Bilinmeyen alanı geniş olan insanlar, davranış ve düşüncelerini gizlerler ve çatışmadan kaçınırlar. Bu alanın bilinçaltı veya bilinçdışı bilgileri içerdiği söylenebilir. Rüyalar da bu alanın içerisindedir.


Johari Penceresi modeline göre bu alanlar değişebilmektedir. Günlük hayatın içerisinde düşünceler, duygular, gözlemler bir alandan diğer alana kayabilir. Pencerelerden birinde meydana gelen genişleme ya da daralma diğer pencereleri de etkilemektedir.


4 yorum: