Öfke,
“bir şeylerin değişmesi lazım” mesajını net bir şekilde vermek için tasarlanmış
güçlü bir duygu, adalet ve eylem için acil bir yakarıştır. Tehdit veya hakaret
karşısında sergilenir. Hırçınlık, hışım, kızgınlık, sinir, agresyon, asabiyet,
hiddet, nefret, saldırganlık gibi farklı şiddetlerde yaşanabilir.
Öfke
mekanizmasının evrim sürecinde hayatta kalmasının nedeni, yaşamsal anlamda
sağladığı faydalardır;
- Öfke bize bir şeylerin değişmesi gerektiğini söyler.
- Kızgınlığa neden olan şeyin yapıcı bir şekilde değiştirilmesi için motivasyon sağlar.
- Yapılan bir haksızlığı yapıcı bir şekilde düzeltmek için motivasyon sağlar.
- Adalet duygumuzu harekete geçirir.
- Kişilere bizi kızdırmak için ne yaptıklarını göstermek ve nasıl farklı davranmaları gerektiğini öğretmek için motivasyon sağlar.
- Korkuyu azaltmak veya yenmek anlamında bize yardımcı olur ve değişimi harekete geçirmek için gereken enerjiyi sağlar.
- Diğerlerini var olan sorunla ilgili bilgilendirmek için güçlü bir sinyal gönderir.
- Suçluya ortada bir suç olduğunu algıladığınızı gösterir.
- Egomuzu korumamıza ve kendimiz hakkında iyi düşünmemize yardımcı olur.
- Ele alınması gereken bir dış uyarana verilen normal bir tepkidir.
Öfkenin
en tehlikeli özelliklerinden biri, ifade edildiğinde başkalarının öfkesini
artırmasıdır. Bunun yanı sıra;
- Öfke fizyolojik olarak vücudumuzda istenmeyen hormonal tepkilere yol açar; testosteron, epinephrine, norepinephrine ve cortisol artışına sebep olur. Bu dengesiz artış, vücudumuzdaki çeşitli organlarda ve fonksiyonlarda ciddi sorunların gelişimine yol açar. Ayrıca bağışıklık sistemimizi zayıflatıp vücudun hastalıklara karşı direncini azaltır.
- Agresif davranışlar kişisel, sosyal ve iş yerindeki ilişkilerimizi yıpratır. Başkalarının bize daha düşmanca davranmasına yol açar. Bu durumda öfke oranımız daha da artacağı için kendimizi bir kısır döngünün içinde hapsolmuş buluruz.
- Öfke seviyemiz arttıkça çevremizdeki insanların bize karşı toleransı düşer. Kendilerini korumak için pasif-agresif davranışlar gösterir veya bizi görmezden gelirler. Bu da öfkeye konu olan konuyu çözümsüzlüğe götürebilir.
- Öfkeli olduğumuzda genelde kendimizi daha çaresiz hissederiz. İlk aşamada bizi öfkelendiren olayı başkalarının çözmesini bekleriz, ancak bu beklentiyi öfkeyle dışa vurmaya başladıkça başkaları sorun çözmek yerine uzaklaşmaya yönelir. Bu durum bizi daha da yalnız ve çaresiz hissettirir.
- Öfkeli davranışlar sonucunda etrafımızdaki arkadaş, eş ve yakınlarımızı uzaklaştırdığımızdan daha izole bir hayat yaşarız ve kendimizi daha yalnız hissederiz.
- Öfkeli insanların hayattan aldıkları zevk ve genel olarak hayat kaliteleri düşer. Sosyal ortamların bir parçası olarak istenmezler ve hayata bakış açıları hayattan zevk almayı azaltan daha negatif bir hale gelir.
- Araştırmalar öfkeyle verilen kararların sağlıksız olduğunu ve genelde kişi açısından büyük kayıplara yol açtığını göstermektedir.
- Öfkeli davranışlar iş yerinde uyumsuzluğa, çeşitli sorunlara ve performans düşüklüğüne yol açabilir.
Kaynaklar;
www.emotionalcompetency.com
www.bilgiacikkapi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder