Kişilerin aralarında bıraktıkları alan yani birbirlerine
ne kadar yakın ya da uzak durdukları, aralarındaki ilişkiyi anlamak için
ipuçları içermektedir. Bu alanın sınırları bilinçli bir şekilde kullanıldığı
takdirde karşı tarafa iletilen bir mesaj niteliğindedir. Kişilerarası ilişkilerde
alan kavramı, 1966 yılında Edward T. Hall tarafından tanımlanmıştır.
Mahrem
Alan: Ten teması içeren ve
bedenimizden en fazla 45 cm.
uzaklığa kadar olan bu alana ebeveyn, eş, sevgili, çocuk gibi yakın ilişki
içerisinde bulunulan kişilerin ve ev hayvanlarının girmesine izin verilir. Bu kişilerin mahrem alana girmeleri arzulanırken alanın istenmeyen bir kişi tarafından işgal edilmesi tehdit olarak algılanmaktadır.
İnsanlar bu alanda seçmediği veya izin vermediği kişiler ile uzun süre birlikte
olduklarında rahatsız olur ve hatta öfkelenirler. Asansör, otobüs gibi dar ve
kalabalık ortamlarda tavanı veya yeri seyrederek, göz temasından kaçınarak
rahatsızlıklarını ifade ederler ve diğerlerine “burada sizinle olmayı ben
seçmedim” mesajını iletirler.
Kişisel
Alan: Dostların,
arkadaşların, yakın bağlantıda olunan ve hoşlanılan kişilerin kullandığı
alandır. Yaklaşık olarak 45 cm.den
120 cm.ye
kadar olan bir alanı kapsamaktadır. Mahrem alanda olduğu gibi bu alana da
kişiler seçilerek alınır. Kişisel alan samimiyeti ve yakınlığı ifade etmektedir. İnsanların
birbirlerine bu alan içerisinde temas etmeleri birbirlerini tanıdıklarını ve
birbirleriyle rahat konuştuklarını göstermektedir.
Sosyal
Alan: Bu alan kişisel olmayan ilişkilere ve nezaket
ilişkilerine ayrılmıştır. Yeni tanışılan ya da az tanınan kişiler ile
iletişimde bulunulan sosyal
aktivitelerde, resmi işlerin yürütüldüğü iş görüşmelerinde, alışverişte vb. durumlarda kullanılır. Yaklaşık olarak 120 cm.den 2 m.ye kadar olan bir mesafeyi
içeren, her şeyin rahatça konuşulduğu ve karşıdaki kişinin mimiklerinin, beden
dilinin, ruh halinin kolayca gözlemlenebildiği bir alandır. Masa, tezgâh, kürsü
gibi fiziksel engeller, genellikle insanların bu mesafeyi korumasını
sağlamaktadır.
Kamusal
Alan: Tanınmayan kişiler topluma açık olan bu
alanda tutulmaktadır. 2 m.den daha uzak bir alanı ifade etmektedir
ancak bu alan içerisinde verilmeye çalışılan mesajlar büyük ölçüde kaybolduğundan 10 m.yi
geçtiği takdirde ilişki kurmak ve karşılıklı iletişim zorlaşır. Kişinin bu alanı
bilinçli olarak kullanması, iletişime çok az zaman ayırmak istediğini ya da
iletişimi sonlandırmak istediğini göstermektedir.
Kişilerarası alan mesafeleri oldukça değişkendir:
- Kültüre, kişiliğe, çevresel faktörlere ve o anda yapılan eyleme göre değişkenlik gösterir.
- Nüfusu yoğun olan büyük kentlerde yaşayanların alanları kırsal kesimde yaşayanlara göre daha dardır.
- Varlıklı ve üst tabakada bulunan kişiler daha geniş bir alan talep ederler, bu nedenle toplumda soğuk veya mesafeli olarak algılanırlar.
- İki kadın arasındaki alan, iki erkek arasındaki alana göre daha dardır. Kadınlar birbirleri ile yakın temasta bulunmaktan daha az rahatsız olurlar.
- Birbirini tanımayan bir erkek ile bir kadın arasındaki alan normalden daha geniş olabilir.
- Tartışırken veya kavga ederken insanlar alanları konusunda daha hassaslaşırlar.
- Küçük çocukların herhangi bir alanı işgal etmesi görmezden gelinebilir.
- İçedönük kişiler, alanları işgal edildiğinde daha da içe kapanırlar.
- İnsanlar istenmeyen bir ses, koku veya bakışa maruz kaldıklarında kendi alanlarının ihlal edildiği hissine kapılırlar.
Yararlı bir yazı olmuş. Elinize sağlık :))
YanıtlaSilhocam bu bilgileri nereden aldınız ? Kaynak gösterebilir misiniz? Çalışma için kullanmak istiyorum
YanıtlaSil